(4)
(İKİNCİ KISIM): Ahkâm-ı ameliyedir ki -bunları bilmekden maksad, ıslâh-ı amel olub- on kısım üzeredir.
Farziyet, vücûb, sünnet, istihbâb, ibâhe, hürmet, kerâhet-i tahrîmiyye, kerâhet-i tenzîhiyye ile sıhhat, fesâddan ibaretdir ki âkıl ve bâliğ olan kimselerin fiilleri bu hükümlerden hâlî olamaz.
Bunlara Şer’i Şerif ve Şerîat-i İlâhiye denir. Enbîyâ-yı İzâmın şerîatları hep bir olmayıp ba’zısı ba’zısının Şerîatını nesh etmiştir.
Şerîatların müteallik bulundukları ef’âl-i mükellefînin envâ’-ı icmâliyyesi üçdür.
(1) İbâdât ki, namaz, oruç, zekât, hac ve sâir ferâiz ve vâcibât ve müstehibâtdan ibâretdir.
(5)
(2) Muâmelât ki, nikâh, talâk, hibe, vasiyyet, bey’, şirâ, şirket, kefâlet gibi.
(3) Ukûbât ki, diyet ve kefâret ve fidye i’tâsı gibi şeylerden ibâretdir.
Bu ahkâmı ta’yine dâir mezâhib-i külliye dörtde karar bulmuşdur ki, Îmâm-ı A’zâm Ebû Hanîfe, İmâm Mâlik, İmâm Şâfiî, İmâm Ahmed Bin Hanbel Hazerâtının mezheblerinden ibâretdir. Bu mezheblere sâlik olanların cümlesi hidâyet üzeredir.
Eimme-i erbaanın ittifâk ettikleri hükümler kat’iyyen hak ve savâbdır. İhtilâf etdikler hükümlerin savâb ve hatâya ihtimâli vardır. Zirâ her müctehidin musîb olmazı lâzım değildir.
Fakat hatâsı ma’lûm olmadıkça ma’fuv olup gerek kendisi ve gerek ona tâbi olanlar me’cûr olurlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder