31 Mayıs 2011 Salı

Ahvâl-i Kulûb (sh:6-7)























(6)
Herkes tâbi olduğu müctehidin kavlini savâb i’tikâd etmek lâzımdır. Eğer hatâ i’tikâd ederse taklîdi câîz olmaz.

[Farziyyet ile Vücûbun her biri, bir fiilin işlenmesi matlûb ve terki mennû, olmakdan ibâretdir. Eğer şu taleb ve men’ delil-i kat’i ile bilinirse fiile farz, ve delil-i zannî ile bilinirse vâcib tesmiye olunur.

Sünnet ve İstihbâb: Bir fiilin terki mennû’ olmamakla beraber işlenmesi matlûb olmakdır. Fakat sünnetin bilâ özür terki itâba ve hırmân-ı şefâate bâis olur. Müstehabın olmaz.

İbâhe: Fiile men’ ve taleb taallûk etmemekdir.

Hurmet ile Kerâhet-i Tahrîmiyye: Bir fiilin terki matlûb ve işlenmesi mennû’ olmakdır ki, eğer şu taleb ve men’ delil-i kat’î ile malûm olursa fi’le haram, delîl-i zannî ile ma’lûm olursa kerâhet-i tahrîmiyye ile mekrûh tesmiye olunur.

Kerâhet-i Tenzîhiyye: Bir fiilin işlenmesinde hırmân-ı şefâat gibi mahzûr olmamakla beraber terki matlûb olmakdır.

Sıhhat: Fiilin şurût ve erkânını tamâmen cümle şer’a muvâfık.

Fesâd: Fiilin bir şart veya rüknün fevâtıyla şer’a muhâlif olmasıdır.


(7)
(Tenbih): Her farzın terki harâm ve her harâmın terki farz olduğu gibi her müstehâbın terki kerâhet-i tenzîhiyye ile mekrûhdur.]


(ÜÇÜNCÜ KISIM): Ahvâl-i kulûba müteallik ahkâm-ı şer’iyyedir. Ahlâk-ı memdûha ve ahlâk-ı mezmûme beyânına dâir olan şu ahkâmın beyânını hâvi olan ilme ilm-i ahlâk ve tasavvuf denir.

Bu kitab yalnız ahkâm-ı i’tikâdiyyeden bâhis olup bir mukaddime ile bir de maksadı hâvi olarak tertîb olunmuşdur.

Mukaddime: İmân ve İslâm’ın mâhiyeti ile şerâit ve ahkâmı beyânında olup, dokuz aded mes’ele-i mühimmeyi muhtevîdir.

Maksad-ı kitâb: Ahkâm-ı i’tikâdiye beyânında olup üç bâbı hâvidir.


MUKADDİME﴿


(ÎMÂN): Lûgaten bir kimseyi veya bir haberi tasdîk



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder